Haberler

Bu bölümde Kamışlı Köyü ile ilgili haberler ya da Kamışlı Köylülerine bilgi yer alacak.

 

Köyden Kısa Bilgiler

Çevremizdeki Yerler:

Güneyin Başı, Haydar’ın Tarla, Hocanın tarla, Erikli, Belkışla, Hodayası, Abidin Ağanın ziyaret, Tapır, Cırık Dere, İnce Bel, Kağnı Yolu, Ağkaya, Cinhasanlar, Uzunkaya, Koyun Ürküten, Süpürgelik, Eriğinbel, Ortalıkbel, Acısu, Kızılgüneyin Bayır, Şahnaçıkmazın Bel, Duvancı, Kuzeyin Ardı, Kızıltepe.

Yaşlılara sordum, »1932-1933 yıllarında Kamışlı Köyünün yaşlıları kimlerdi?« Şunları saydılar: Nebi Çavuş (Veyis Çavuşun babası), Çakır Hüseyin (Şimdiki kuşağın bildiği Çakır Hüseyin’in babası isimleri aynı), Haydar Çavuş, kardeşi Angıt Ali (kimsesi kalmadı), Temirin İsmail, (Hacıgilin babası, belki de en yaşlıları Havut Mustafa idi. Bildiğimiz Havutların Müslümün ve Satılmış’ın dedesi idi), Havut Mustafa’nın oğlu, Havutun Hasan’dı. Yusuf Kahya, Şerifin İsmail (Solak’ın babası), Kayışoğlu (Kara Hüseyin’in babası, Alak ve Memiş’in dedesi).

Yunus Kahya, Temirlerden Yağmurun Hüseyin Yağmurlardan Abidin Hoca Molla, Ahmetlerden aynı zamanın adamlarıymış ve köyün kendi zamanlarında saygın ve ileri gelenleriymiş.

Mezarlığın altındaki harman »Aşağı harman« olarak bilinir. Yarısı aşağı mahallenin yarısı yukarı mahallenin imiş. Mısto’nun babası falan, Molla Süleyman’a Fakı derlermiş. Onun orada keliği ve başka yerden getirdiği büyük bir taşı varmış. Yakın zamana kadar Fakının Kelik Yeri diye bilinir. Kazım’ın dedesine falan Fakının Halil derlermiş.

Yazı Bağlar denilen yerdeki bağları, ilk Gıdılı Yusuf, Lölo, Yağmurevleri dikmiş. 1940’lı yıllarda muhtarlık yapanlar: Yağmurun Hasan, Yunus Kahya, Musa Kahya (Vela’nın babası) Temirin İsmail, Musa Kahya (Yağmurun Musa). Abbas Kahya, Arif Kahya, Hamza Kahya (Yağmurun Hamza), Garip Kahya (Temirlerden 18 yıl muhtarlık yapmış) Gazi Kahya (Gamidin Gazi), Asef Kahya (Abbas Kahyanın oğlu), Cafer Kahya (Havus’un Cafer), Cullun Bektaş (kısa bir süre), Veyis Çavuş, Haydar Onbaşı (Karabıllık), Abidin (Saraba 15 yıl). Şimdi Abbas Kahyanın torunu Asef Kahyanın oğlu Muharrem Şahindokuyucu.

İnsanların o zamanki saygısı günümüzde yaşlılar tarafından anlatılıyor. Irgatlıkta, harmanda herkes birbirine yardımcı olurmuş. Örneğin, tarladan ırgatlık, ettin bitirdin başka bir tarlaya gidiyorsun. Yolda başka bir komşu, yani köylü tarlada ırgatlık ediyor, tırpan ediyor, onun tarlasında bir iki baş tırpanla biçilir ya da az kalmışsa bitirilir. Harmanda bir iş için konuşmaya dahi gelinse, yapacak bir şeyler varsa yardım edilir.

Kadınlar kendisinden genç de olsa erkeklerin önünü kesmezler, beklerler. Önce erkekler geçer gider sonra kendileri yola devam ederlerdi. Belki de inancımızdan kaynaklanan erkeğin üstünlüğüne inanmamızdan kaynaklanan bir şey. Bu konuyla ilgili bir de anı var. Ankara’ya giden Beşir ile karısı Sultan (Faten kızı diye bilinir) Beşir, kardeşi Nesimi ile yoldan karşıya geçmiş Faten kızı beklemiş. Bakmışlar kadın gelmiyor, Beşir çağırmış »Karı gel hadi« karısı oradan bağırıyormuş, »Kele herif deve dişi gibi adamların önünü kesip de mi geleyim?« Adam gülmüş tabii anlatmış. Orası Ankara, insanların gelip geçmesinin bitmeyeceğini burada bu saygının geçmeyeceğini. Sigara içenler pek azdı. Yeni yetişenlerden sigara içenler büyüklerinin yanında hiç içmezler. Zaten bütün köylü akraba her evden her eve kız verilmiş, kız alınmış. Köyün alt başındaki kişi üst başındaki kişinin oğluna terbiyesizliğinden ya da şımarıklığından dolayı kızabilirdi. Zaten çocuklar ya da gençler bütün köyün büyüklerine saygı gösterir çekinirdi. Yaşlıların arasındaki anlaşmazlıklara çocuklar karıştırılmazlardı.

1945’lerde Kamışlı Köyünde sadece Mehmedin Haydar, Köstür Musa ve Cingit Veli sigara içerlermiş.

Zeynelin Satı, Hamza Kahyaya yazıda bağın yanındaki tarlayı satıp onunla Koyun Ürküten denilen yerdeki Körkü Mezarlığının yanındaki tahta köprüyü yaptırır 1952 yılında. Sonra köprünün tahtalarını söküp odunluk için götürenler olmuş. Bir tamir edilmiş. Sonraları yol değişmiş yukarıdan geçmeye başlamış.

Yol, Su, Elektrik, Telefon

Köyün yolu 5 Mayıs 1972 tarihinde yapılmaya başlandı ve aynı yıl tamamlandı. Eski yol dolanarak aşağı harman denilen yerin üstünden, mezarlığın alt tarafından geçerdi.

Su ise 1974 yılında devlet tarafından gönderilen mühendislerce, Körkü köyünün Aygar dağı tarafında Derviş diye bilinen muhitten getirilmesine karar verildi.

Elektrik ise 1979 yılında geldi. Yol, Veyis Çavuşun muhtarlığı zamanında, elektrik Havusun Cafar’ın muhtarlığı zamanında geldi.

Kamışlı’ya tapu kadastro 1969 yılında geldi. Tarlaları, evleri ölçerek kayıta geçirdiler.

Mezarlık az diye dikkatimi çekti. Köy yeni sayılır diye düşündüm. Meğer belli olan mezarlığın dışındaki mezarlar kayıp olmuş. Belirgin olarak korunamamış, zamanla yok olmuş. Daha önceleri bir müddet de Körkü Köyünün mezarlığına defnetmişler ölenleri. Körkü ve Kamışlı’nın ölenleri aynı mezarlığa karışık konulmuş ve daha önceleri, şimdiki Hocanın Veysel’in ev yeri olan tarlaya doğru bir yerdeymiş mezarlık.

Kısa Notlar

Köyün ebeleri, Yağmurun Sultan, Aşağı Satı, Yeter bacı, Yağmurun Hürdes olarak biliniyor. Muhakkak başka da vardır. Ama günümüzde Sungurlu’ya hastaneye gidiyorlar.

Savaşta kalanlardan sadece öğrenebildiğim Beşir’in babası Bekili ve Hanifioğlu İbiş, Seferberlikten kaçanlar ise Mehmetlerin Mehmet (Kör Mehmet) Halilin Hasan (Kazım’ın babası) Mısto, Yağmurun Nesimi, Temirlerden Tek Ali. Başkalarını öğrenemedim.

1984 yılında Kamışlı Köyünden 10 delikanlı askere gitmişler. Aynı gün değil ama aynı yıl.

Mehmetlerin Halil’in günlük defterinde »5 Mayıs 1977 Perşembe günü sel afeti oldu. Emmimin 2 ineği, Arif’in 1 ineği, Hasan’ın 2 ineği sele gitti.« diye yazıyor.

1998 yılının Haziran ayında en büyük afet olduğunu söylerler. Bir hafta arayla büyük sel ve dolu büyük hasara yol açmış.

Köyümüz Kamışlı’da saban, kağnı, at arabası, kapı, pencere, ambar gibi ustalık ya da marangozluk gibi işleri yapanlardan, Kara Hüseyin’in babası Gayişoğlu varmış. Daha sonraları, Alin İbo yaparmış. Ondan sonra ya da belki onun çağdaşı olan Köstür Musa bu gibi işlere bakar, köyün bu gibi işlerini yaparlarmış. Sonraları Hocanın Veysel yapmaya başlamış. Bir ara Sadığın uşakları Sadık, Rıza, Veyis kardeşler Sungurlu’da marangoz atölyesi açtılar ve bir müddet devam ettiler.

Köyümüzde önemli bir ocak veya dede soyundan olan kişi yoktur. Ama Arif Kahyanın karısı Kadın Bacı, parpı ve bulgur püskürtmesi yapardı. İnsanların vücudunda ince ince sivilce ya da isilik gibi çıkması durumuna bulgur püskürtmesi denilirdi. Vücutta alerji gibi olan bir durumda da bakır olan kalaylanmamış bir kabı (tas veya tabak gibi şeylerle) ateşte ısıtarak o kişinin vücuduna yakın olarak gezdirirdi iyi olması için. Bu da Kadın Bacıya galiba annesi tarafından gelen kalıntı idi. (Annesi köyümüzde Lölo diye bilinen kişi.) Çil Ali’lerden, Fettah Bektaş diye bildiğimiz kişi de, halk arasında Kızılyüğrük denilen çıbana benzer bir rahatsızlığı da ovarak geçmesine yardımcı olunurdu. Başka köylerden de gelirlerdi. Bu da, Bektaş’a anne tarafından kalmaymış. Annesi yöremizde ocak olduğu bilinen Alaca’nın Manişar Köyündeki ocak soyuna karışan, Kalınbük Köyünden gelen ve sele giden Büyük Yeter olarak bilinen kişidir.

Türkiye sınırlarında tesbit edebildiğim Kamışlı Köyleri

 

    Adana ili Karataş ilçesine bağlı bir köy.

    Adana ili Pozantı ilçesine bağlı bir köy.

    Ağrı ili Hamur ilçesine bağlı bir köy.

    Amasya ili Merzifon ilçesine bağlı bir köy.

    Batman ili Kozluk ilçesine bağlı bir köy.

    Çorum ili Sungurlu ilçesine bağlı bir köy.

    Diyarbakır ili Bismil ilçesine bağlı bir köy.

    Diyarbakır ili Kulp ilçesine bağlı bir köy.

    Gaziantep ili Nizip ilçesine bağlı bir köy.

    Giresun ili Alucra ilçesine bağlı bir köy.

    Hakkari ili Merkez ilçesine bağlı bir köy.

    Iğdır ili Tuzluca ilçesine bağlı bir köy.

    Kars ili Selim ilçesine bağlı bir köy.

    Sakarya ili Adapazarı ilçesine bağlı bir köy.

    Sakarya ili Geyve ilçesine bağlı bir köy.

 

Kamışlı Oymaklar

 

Ağrı Beyazit –Tuzluca : Türkmenlerde bir oymak

 Diyarbakır - Silvan: Türkmenlerde bir oymak.

Muş- Merkez ilçe: Türkmenlerde bir oymak.

 

Salmanlılar

 

Diyarbakır –Merkez- ilçe : salmanlı- Türkmenlerde oymak 

Diyarbakır – Osmaniye : Özbek Türkmenlerde bey ismi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

© Gürani